A B C Ç D E F G H I i J K L
M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z


H


Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan
kuruluş. : AJANS



Haber veren,haberci. :NABİ



Haber,bilgi.:PEYAM



Haber,yazı,resim,sembol veya her çeşit
bilginin tel,radyo,optik veya başka elektromanyetik sistemlerle
iletilmesi,bunların yayımı veya alınması,iletişim.:TELEKOMÜNİKASYON



Haber. : SAVA



Haberci, ulak. : KARAKULAK



Haberleşmeye yarayan bir tür süratli vapur.:
AVİZO



Haberleşmeyi yürüten kalem.:AMEDİ



Habeş piskoposlarına verilen ad. : EBUNA



Habeş soylusu. : RAS



Habeş Yahudi’si.:FLAŞA



Habeşistan hükümdarlarına Hazreti Muhammed
tarafından verilen san.:NECAŞİ



Habeşistan hükümdarlarına verilen unvan.:NECAŞİ



Hac ibadeti sırasında Arafat’ın tepesinde
bir süre durma.:VAKFE



Hac sırasında kesilen kurban.: HEDİ



Hacettepe Üniversitesi kurucularından olup
uzun yıllar burada öğretim üyeliği yapmış, yurdumuzda halk sağlığının ve
koruyucu hekimliğin gelişmesinde öncü rol oynamış ünlü hekimimiz.:NUSRETFİŞEK
(1914-1990)



Hacıların Kabe’de giydikleri beyaz üstlük.:KİSVE



Hacıların Kabe’ye girerken örtündükleri
dikişsiz beyaz giysi.:İHRAM



Hacim, oylum. : CİRİM 



Haç  : ÇARMIH



Hadım.:KASTRATO



Hadis bilgini.:MUHADDİS



Hadisler.: AHADİS



Hafıza kaybı  :  AMNEZİ



Hafif bulutlu,sisli hava.:GİRAN



Hafif esinti.:İPİLTİ



Hafif kadifemsi bir görünüş kazandırılmış
sığır derisi. : NUBUK 



Hafif ve gözenekli bir çökelti taşı. :
TÜF



Hafif yağmur,serpinti.:ÇİLENTİ



Hafif yaralama  :  HACAMAT



Hafniyum’un simgesi. : HF



Haiti kökenli,rumba ve çaça’ya benzeyen bir
dans.: MAMBO



Haiti plakası. : RH



Haiti’de,bir Avrupalı ile bir siyahın
birleşmesinden doğan melez kimseye verilen ad.:MULATTO



Hak ve adalete uygunluk. : NASFET



 Hak ve tüzeye uygun olan,adil.:KÖNİ:KÖNÜ



Hakikatler,gerçekler.:HAKAYIK



Hakim,egemen,başat,başta gelen.:DOMİNANT



Hakkari ilinde bir buz yalağı gölü.:CELYANO



Hakkari ilinde kaya resimleriyle tanınmış
vadi.:GEVARUK



Hakkari ilinin eski adı.:ÇÖLEMERİK



Hakkari yöresinde yetişen ve yemeği yapılan
maydanoza benzer bir ot.:ALO



Hakkari yöresine özgü,ateşte kaynayan ayran
ile pirinç,dövülmüş buğday ve küçük köfteler katılarak hazırlanan bir yemek.:DOĞABA



Hakkı devretme.: TEMLİK



Hakkı yerine getirme.:İHKAK



Haksız olarak alınan toprak, mal.  :  
ASABALIK



Haksızlık etme,zarar verme. Haksızlık, kıygı:GADİR: 
GADR



Hakuran. : KUMRU



Hala.:BİBİ : ÇİÇE



Halat gibi örülmüş iplik çilesi. : TURA



Halat ucu.: ÇIMA



Halat yumağı.: RODA



Halatın örselenecek yerinde tel yada sicimle
yapılan sargı.:FAÇUNA



Halatların çevresini belirten birim.:BURGATA



Halatların dikişlerinde kullanılan demir
veya ağaç kama.: KAVELA



Halatta kaymayı önleyen bir düğüm biçimi.:KROPİ



Halaylarda karşılıklı söylenen manilere
verilen ad.:BERETE



Haldun TANER’in bir öykü kitabı. : TUŞ



Halef.:ARDIL



Halı ve jakar dokuma sanayinde çözgü ipliği.
:  KORD



Halı ve kilim tezgahlarında kalınca
ipliklerden yapılmış tarak şeklinde çerçeve.:KÜCÜ



Halı veya kilim dokunan tezgah. :  ISDAR
: ISTAR 



Halı, kilim veya bez dokuma tezgahı.:
HANA



Halı,kilim dokunan tezgah.:ISTAR



Halıcılıkta iplik düğümlerini sıkıştırma
topağı. :   KİRKİT 



Halının iki veya dört kenarını çeviren
çerçeve.(Düz veya türlü desenlerde dokunmuş halılarda kenar örgüsü,kolan,büyük
su ve etlikler bordür içinde sayılırlar).:BORDÜR



Haliçlerde,tuzlu bataklıklarda ve çamurlu
kıyılarda sık ormanlar oluşturan bazı ağaç ve çalı türlerine ve oluşturdukları
ormanlara verilen ad.:MANGROV



Halide Edip ADIVAR’ın bir romanı. :
SONSUZ PANAYIR



Halife Osman döneminde çıkartılan el yazması
Kuran örnekleri.:MUSHAF



Halk adına,halka karşın devrimci
girişimlerde bulunan kimse.:JAKOBEN



Halk avcısı.:DEMOGOG



Halk bilgisi.:FOLKLOR



Halk dilinde  etek anlamında kullanılan
sözcük.: YEKTE



Halk dilinde  yaban arısına  verilen ad.
: SARICA



Halk dilinde ,kuşun kursağında biriktirerek
yavrusuna verdiği yeme verilen ad.:ZUK



Halk dilinde “çekül” sözcüğünün  aldığı
biçim. : ŞAVUL



Halk dilinde “küme”, “topluluk” anlamında
kullanılan sözcük. : ÇOM



Halk dilinde “mızıkçı”, “yaygaracı”,
“gürültücü” anlamında kullanılan sözcük. : KACARA



Halk dilinde abla.: MADAMA



Halk dilinde abla.:ABA



Halk dilinde acı pul biber. :  İSOT :
ISIOT 



Halk dilinde ağıl.: ARKAÇ



Halk dilinde anahtar. : AÇAR



Halk dilinde anasona verilen ad.:EZELTERE



Halk dilinde ardıç kozalağına verilen ad.:EFİN



Halk dilinde atasözüne verilen ad. :
ORAÇLAMA  : ORANLAMA 



Halk dilinde avare, işe yaramaz.: AVARA



Halk dilinde ayrana verilen ad.:AK



Halk dilinde azmış yaraya verilen ad.:ICIK



Halk dilinde babanın kız kardeşi, hala. :
EME : EMETİ: BİBİ: ÇİÇE



Halk dilinde badem. :   PAYAM 



Halk dilinde bahane. :  MAHNA



Halk dilinde bahçe çapası.:ÇEPİN



Halk dilinde balçık anlamında kullanılan
sözcük.:ŞILIK



Halk dilinde bataklık.:AZMAK



Halk dilinde baykuşa verilen ad.:UĞU



Halk dilinde bilyeye verilen ad.:TOKUR



Halk dilinde bir cins yeşil kertenkeleye
verilen ad.:KEÇEMEN



Halk dilinde biriktirmek,toplamak.:İRKMEK



Halk dilinde boşboğaz,söz taşıyan. :  
YALAK



Halk dilinde bozulmuş turşuya verilen ad.
: MIR



Halk dilinde böğürtlen.:İT ÜZÜMÜ



Halk dilinde börülceye verilen ad.:LOBİK



Halk dilinde bulgur pilavına verilen ad.
: AŞ



Halk dilinde büyük heybe.:ARTMAK



Halk dilinde cam bileziğe verilen ad.:ŞEVE



Halk dilinde cam parçası.:CINCIK



Halk dilinde ceylan.:CEREN



Halk dilinde cin.:ECİNNİ



Halk dilinde civciv.:CÜCÜK



Halk dilinde çay demliğine ya da küçük 
güğüme verilen ad. : HALASTAR



Halk dilinde çingene.:ELEKÇİ



Halk dilinde çoban köpeği.:KARABAŞ



Halk dilinde çoban yamağı.:ÇONA



Halk dilinde çok ağlayan kimseye verilen ad.:LELİK



Halk dilinde çuvala verilen ad.:KELETE



Halk dilinde dar sokak,dar yol,patika
anlamında kullanılan sözcük.:İRİM



Halk dilinde davetiye.:OKUNTU



Halk dilinde değiş tokuş anlamında
kullanılan sözcük.:MIR



Halk dilinde dere yatağına verilen ad. :
AKANAK



Halk dilinde dikenlik anlamında kullanılan
sözcük.:SİYEŞ



Halk dilinde dilsiz.:TAT



Halk dilinde dişi hindi.:KEL



Halk dilinde doğru,gerçek.:ESSAH



Halk dilinde domates.:FİREK



Halk dilinde doruk,zirve anlamında
kullanılan sözcük.:DORA



Halk dilinde ekilmeden bırakılmış tarlaya
verilen ad. :   KEN



Halk dilinde ekini biçilip kaldırılmış
tarlaya verilen ad. : KOZAN



Halk dilinde eldiven.:ELCEK



Halk dilinde enli bilezik.:AKITMA



Halk dilinde erkek sevgiliye verilen ad.
: AŞNA



Halk dilinde eski ayakkabıya verilen ad.
: KELİK



Halk dilinde eşek. : KARAKAÇAN



Halk dilinde eylül ayına verilen ad. :
VERİMAY



Halk dilinde fare kapanına verilen ad.:FAKAN



Halk dilinde fındığa verilen ad.:ÇETLEVİK



Halk dilinde gecelik faiz.:REPO



Halk dilinde geçen yıl.:BILDIR



Halk dilinde gelin biçiminde yapılmış bez
bebeğe verilen ad.:DODPAL



Halk dilinde gürgen ağacına verilen ad. :
İSİRİN



Halk dilinde hala.:BİBİ



Halk dilinde herkesin söylediğini
yapan,iltifat meraklısı kimseye verilen ad.:EFELEK



Halk dilinde hindiye verilen ad. : CULUK 



Halk dilinde idare.:ABRAMA



Halk dilinde ilmek.:DİN



Halk dilinde infilak. : BÖSME



Halk dilinde kara kurbağasına verilen ad.:OTLUBAĞA



Halk dilinde kardeş. :   KADA



Halk dilinde Kasım ayına verilen ad.:KOÇAYI



Halk dilinde kavrulmuş buğday,mısır.:KAVURGA



Halk dilinde kayısı ve zerdaliye verilen ad.
: MİŞMİŞ



Halk dilinde keçiyolu,patika.:İZLEK



Halk dilinde kekeme.:KEKE



Halk dilinde kemik veremi.:AKARCA



Halk dilinde kepçe.:ÇÖMÇE



Halk dilinde kertenkeleye verilen ad.:ELÖPEN



Halk dilinde keser.:KERKİ



Halk dilinde kır lalesine veya gelincik
çiçeğine verilen ad.: PAMPAL



Halk dilinde kızılcığa verilen ad. :
ERGEN : KİREN



Halk dilinde kızılcık ağacına ve meyvesine
verilen ad.:KİREN



Halk dilinde klarnet.:GIRNATA



Halk dilinde klitoris,bızır.:DILAK



Halk dilinde kocaman.:KAZULET



Halk dilinde köpek yavrusu.:GÖBELEZ



Halk dilinde köylerde hekimlik yapan
kimselere verilen ad.:OTÇU



Halk dilinde küçük çömleğe yada güveç kabına
verilen ad.:GÜDÜ



Halk dilinde kümese verilen ad.:PİN



Halk dilinde kürek kemiği.:KEBZE



Halk dilinde kürek kemiğine verilen ad.:KEBZE



Halk dilinde lahanaya verilen ad. : FEREN



Halk dilinde limona verilen ad.:SULUZIRTLAK



Halk dilinde lodos.:AKYEL



Halk dilinde Lodosa verilen ad.:KABAYEL



Halk dilinde lor peynirine verilen ad. :
ÇOMA 



Halk dilinde mağaraya verilen ad.:OPAN



Halk dilinde Mart ayına verilen ad.:AKARAY



Halk dilinde mendile verilen ad.:PETE



Halk dilinde mercimek. : YASMIK



Halk dilinde merdiven.:BASAK



Halk dilinde mısır.:LAZUT



Halk dilinde minnet.: MÜDANA



Halk dilinde mutfağa verilen ad.:TAKANA



Halk dilinde nezleye verilen ad.:ENGİ



Halk dilinde nine anlamında kullanılan bir
sözcük.:BOYNA



Halk dilinde nisan ayına verilen ad. :
AÇARAY



Halk dilinde ormandan açılmış tarlaya
verilen ad.:İLİT



Halk dilinde otlak.:ÖRÜ



Halk dilinde özleme,göreceği gelme,isteme.:ÖKSEME



Halk dilinde parıltı.: IŞILAK



Halk dilinde pestil.: BASTIK



Halk dilinde Rus.:MOSKOF



Halk dilinde saksağan.:ALAKARGA



Halk dilinde salep otuna verilen ad. :
İLETİR



Halk dilinde salyangoz.:KONGAZ



Halk dilinde saman.:MEREK



Halk dilinde sazlık yer.: KOVALIK



Halk dilinde sebze bahçesi.: AVAR



Halk dilinde semavere verilen ad.:KAVAZ



Halk dilinde semizotuna verilen ad.
PİRPİRİK 



Halk dilinde semizotuna verilen ad.:TOMEKAN



Halk dilinde serçeye verilen ad.
DARICAN



Halk dilinde sığır sürüsü.:NAHIR



Halk dilinde sırta vurulan yük.:ŞELEK



Halk dilinde sincap.:ÇEKELEZ



Halk dilinde sinek.:CİBİN



Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad.
: ÜŞÜK



Halk dilinde sperm, meni.  :  ATMIK



Halk dilinde sulak tarla.:BÜK



Halk dilinde sütkardeş anlamında kullanılan
sözcük.:EMİŞİK



Halk dilinde şaka anlamında kullanılan
sözcük. :HORATA



Halk dilinde şarbon hastalığına verilen ad.
:   YAKMA 



Halk dilinde şiir. Ezgi,türkü,nağme :YIR



Halk dilinde şimşek.:BALKIR



Halk dilinde tarladaki sebzeye verilen ad.:AVAR



Halk dilinde tembel,üşenen.:ERİNCEK



Halk dilinde Temmuz ayına verilen ad.:ORAKAYI



Halk dilinde termometreye verilen ad. :
ISIKERTE



Halk dilinde tohum.:EKECEK



Halk dilinde tohuma verilen ad.:BİDER



Halk dilinde tomurcuk.:BİBİL



Halk dilinde varis hastalığına verilen ad.:ORDUBOZAN



Halk dilinde yabani arpa.:ARPAĞAN



Halk dilinde yabani elmaya verilen ad.:ACUK



Halk dilinde yabani tereye verilen ad. :
ISPATAN



Halk dilinde yabaya verilen ad. : ALKARA



Halk dilinde yanık, yırtık.. :   YİRİK 



Halk dilinde yatak yorgan yüzü.:MELEFE



Halk dilinde yenge anlamında kullanılan
sözcük. : BULA 



Halk dilinde yer elmasına verilen ad.:EBELİ



Halk dilinde yırtık ve eski püskü giysiye
verilen ad.:PALAÇOR



Halk dilinde yoğurt kabı.:CINGIL



Halk dilinde yonga.:KAMGA



Halk dilinde yumruk. :SUMSUK



Halk edebiyatına özgü,sekizli hece ölçüsüyle
yazılan ve ilk dizesinde bre,be hey gibi bir ünleme yer verilen şiir türü.:VARSAĞI



Halk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan
şiir türlerinden biri.:SATRANÇ



Halk edebiyatında aşk, özlem gibi duygusal
konuları işleyen şiir türü.: GÜZELLEME



Halk edebiyatında mahlas anlamında
kullanılan sözcük.:TAPŞIRMA



Halk edebiyatında manzum bilmece.:MUAMMA



Halk edebiyatında sekizlik hece ölçüsüyle
yazılan şiir türü. : SEMAİ



Halk edebiyatında uyağa verilen ad. :
AYAK



Halk hekimliğinde gaz söktürücü ve
antiseptik olarak kullanılan,aynı zamanda kimi yiyeceklere de katılan bir cins
ceviz. : MUSKAT 



Halk inanışında lohusalara musallat olarak
onları öldürdüğüne inanılan cin. : ALKARASI



Halk müziğine özgü bir bağlama çalma
tekniği. : ŞELPE



Halk müziğine özgü telli bir çalgı. : TAR



Halk oylaması.: REFERANDUM



Halk şairlerinin atışması.:AYTIŞMA



Halk tahminine göre 9-18 Mart arasında
görülen kocakarı soğuğu.:BERDELACUZ



Halk tarafından sevilme,tutulma. :
POPÜLARİTE



Halk yığınlarını bilgisiz ve karanlıkta
bırakma anlayışı.Aydınlık düşmanlığı.:OBSKÜRANTİZM



Halk,topluluk.:CUMHUR



Halkalar geçirilerek yapılmış yada zincirden
örülmüş olan zırh.:CEBE



Halkbilim,folklor.:HALKİYAT



Halkçılık.:POPÜLİZM



Halkın İstanbul’daki yabancılara, özellikle
Fransızlara verdiği ad. : DİDON



Halkın kültür düzeyi düşük kesiminin
zevklerine uygun olan. : POPÜLER



Halkın sadakalarıyla geçinen gezici Katolik
tarikatların üyelerine verilen ad.:FRER



Halkın yararlanması için yapılan
okul,çeşme,hastane vb yapı.:HAYRAT



Haller,olaylar :AHVAL



Halojenler gurubunun dördüncü ametali olan
yalın cisim.  :  İYOT



Halterde kaldırılması gereken alet. : BAR



Halüsinasyon, :SANRI :BİRSAM



Ham demir madeninin eritildiği büyük
ocak,fırın.:HADDEHANE



Ham deriden yapılan köylü ayakkabısı.:ÇARIK



Ham ile olgun arası. : ALASULU



Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna
getiren,satan kimse.:KAZAZ



Ham ipekten dokunan ince bir bez.:BÜRÜMCÜK



Ham ipekten dokunmuş bürümcüğe pamuk ipliği
katılarak elde edilen kumaş.:HELALİ



Ham ipekten yapılmış astarlık kumaş. :  
SOF 



Ham kavun.:DÖLEK



Ham keten rengi.:EKRU



Ham olarak yenilen badem,erik,kayısı gibi
yemişler.:ÇAĞLA



Ham üzüm.  :  KORUK



Hamalların yük taşırken kullandıkları arka
yastığı.Hamal semeri.:ARKALIK



Hamam böceği. : KAKALAK



Hamam gibi tabanı ıslak olan yerlerde
kullanılan bir takunya.:NALİN



Hamam ve banyolarda musluk altında
bulunan,içinde su biriktirilen,yuvarlak,mermer,taş veya plastik tekne.:KURNA



Hamam. :  YUNAK 



Hamamböceğine verilen bir başka ad. :
KARAFATMA



Hamamda insanları keseleyip yıkayan erkek.:TELLAK



Hamamları ısıtan,hamamın altında bulunan
kapalı ve geniş ocak,cehennemlik.:KÜLHAN



Hamarat,elinden her iş gelen.:TİRENDAZ



Hamle.: SAVLET



Hamsi, Sargan gibi küçük balıkları tutmakta
kullanılan balık ağı  :  BARABAT



Hamsi,sardalye gibi balıkları avlamakta
kullanılan küçük gözlü ağ.:HAMSİNOZ



Hamsigillerden bir balık. :   TİRSİ 



Hamsigillerden küçük bir balık. : CAÇA



Hamur açılırken tezgaha yapışmaması için
serpilen un.:UĞRA



Hamur açılırken yapışmaması için  un
serpmek. : UĞRALAMAK



Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel
maddelerden yapılan,yazı yazmaya,baskı yapmaya,bir şey sarmaya yarayan kuru,
ince yaprak.:KAĞIT



Hamur durumundaki ekmeklerin,fırına
atılmadan önce,içine konulduğu oyuk gözlü tahta.:BİNİT



Hamur tahtası.:SENİT



Hamur teknelerini kazımaya yarayan araç.:
ISIRAN



Hamur topağı,pazı.:BEZE



Hamuru ovalayarak yapılmış kırıntılarla
pişirilen çorba. : OVMAÇ 



Hamurun fırına verilmeden önce
dinlendirildiği , üzerinde bekletildiği tahta. : PASA



Hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle
yapılan bir tür tatlı.:AKITMA



Hanay. : AVLU



Hançere.:GIRTLAK



Hanım, hatun, prenses. : BANU



Hanigillerden bir balık türü.:ORFOZ



Hanigillerden,Akdeniz ve Ege’de yaşayan
lezzetli bir balık.:LAHOS



Hanların bağlı olduğu devlet
başkanı,hakan,imparator.:KAAN



Hantal,kaba ve anlayışsız kimse.:ABULLABUT



Hap. :   DRAJE



Haraç.:BAÇ



Harakirinin eş anlamlısı.:SEPPUKU



Hard   sözcüğünün   tersine  , 
pornografik   filmlerden   daha   erotik   filmler   için   kullanılan  sözcük.
:SOFT



Hardal gazı da denilen bir savaş gazı.:İPERİT



Hardallı üzüm şırası.:HARDALİYE



Hare.Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu
görülen parlaklık. : MENEVİŞ



Hareket durumundaki bir cismin hızını
ölçmeye yarayan alet.:TAKİMETRE



Hareket etmeyen,kımıldamayan,sakin.:DİNGİN



Hareket halindeki bir halatın ya da zincirin
bir süre tutularak bırakılmaması için verilen komut.:AGANTA



Harekete hazır, tetikte. : ALESTA



Hareketin gerçekliğini,daha doğrusu uzayın
nesnel gerçekliğini yadsıyan uçak ok, Akhilleus ve Kaplumbağa adlı
paradokslarıyla tanınmış eski Yunan filozofu.:ZENON



Harfler, kısaltmalar kümesi.  :   LOGO



Harfler.:HURUFAT



Harfleri güzel biçimler vererek yazma
sanatı,güzel yazı sanatı.:KALİGRAFİ



Harita çıkarmaya yarayan aygıt. :
PLANÇETE



Harita okuyarak yön bulmayı ve en kısa
yoldan hedefe ulaşmayı amaçlayan spor dalı.:ORYANTİRİNG



Haritacı.: KARTOGRAF



Haritacılık.:KARTOGRAFİ



Haritasını çıkarmak için bir araziyi
üçgenlere bölme işi. : NİRENGİ



Harman   kaldırıldıktan   sonra   yerde  
kalan   toprak  , çöp  ve  samanla   karışık  tahıl taneleri.:BADAS



Harman aktarma ve sap yükleme işlerinde
kullanılan tarım aracı.Dirgen.Yaba : ANADUT    .                   



Harman savurmakta kullanılan,çatal
biçiminde,tahtadan tarım aracı. :YABA



Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla
karışık kalıntısı. : AFARA



Harman yerlerindeki hububat döküntülerini
toplayan kişi. :  AFARACI 



Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz
ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık.:ANGIÇ



Harmanda samanı bir yere toplamaya yada
damlardan karı kürümeye yarayan araç.:SIYIRGI



Harmanda sapları bir yerden başka bir yere
atmaya yarayan,kürek boyutundaki çatala benzer alet.:DİRGEN



Harpı andıran telli bir çalgı.:ÇENK



Harran ovasında ünlü bir ören yeri. :  
SOGMATAR 



Harzemşahların ilk hükümdarı.: ANUŞTİGİN



Has ekmek.  :  FRANCALA



Has, mahsus. :ÖZE



Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak
olan baraj.: ILISU



Hasat sırasında dökülen tohumlardan ertesi
yıl kendiliğinden çıkan tahıl.:ALAZA



Hasattan sonra tarla ya da bahçelerde kalan
ürünleri toplama. : BAŞAKLAMA



Hasırdan örülmüş kulplu torba.:ZEMBİL



Hasırotu,saz,kamış.: KOFA:KİLİZ



Hasret bırakma.:TAHSİR



Hasta dinleme aleti. : STETESKOP



Hasta olamama durumu. : İFAKAT



Hasta olmaktan duyulan aşırı korku.
:PATOFOBİ
.:NOZOFOBİ



Hasta,yaralı yada ölü taşınan ağaç sedye.:SALACAK



Hasta. :  SAYRI  :  BİMAR



Hastalığa sebep olan etkenleri zararsız
duruma getirmek için vücudun çıkarttığı madde.:ANTİKOR



Hastalığa yakalanmış,tutulmuş.:MUSAP



Hastalığın bedene yerleşmesi.:RES



Hastalık anında gelen titreme.:NEFZ



Hastalık ateşi.:GÖYÜK



Hastalık derecesinde yalan söyleme eğilimi.
: MİTOMANİ



Hastalık derecesinde yazma korkusu.:GRAFOFOBİ



Hastalık derecesinde yemek yeme isteği.:BULİMİA



Hastalık etkenlerini zararsız duruma
getirmek için vücudun çıkardığı madde. : ANTİKOR 



Hastalık nöbeti, kriz. :  AKSE 



Hastalık oluşturan.:PATOJEN



Hastalık sebeplerini araştıran tıp dalı.:ETİOLOJİ



Hastalık sonucu kızarmaktan duyulan aşırı
korku. : ERÖTOFOBİ



Hastalık veya sıkıntıları gidereceği
inancıyla katlanıp üstte taşınan dua yazılı kağıt.:MUSKA



Hastalık, dert.: ÇOR: GADA



Hastalıklar bilimi.:PATOLOJİ



Hastalıklar.  :  EMRAZ



Hastalıkları güneş ışınları ile tedavi
etmeyi amaçlayan kuruluş.:SOLARYUM



Hastalıkları iyileştirdiğine inanılan soluk.:ÜFÜRÜK



Hastalıkları su,ışık,hava,elektrik vb.
fiziksel ve mekanik yöntemlerle tedavi etme,fizik tedavisi.:FİZYOTERAPİ



Hastalıkların kimyasal maddelerle tedavi
yöntemi.:KEMOTERAPİ



Hastalıkların nedenini araştıran bilim.
:  ETİYOLOJİ



Hastalıklı, sakat. : ALİL



Hastalıktan sonraki iyileşme. : İFAKAT



Hastane,daha çok akıl hastanesi.:DARÜŞŞİFA



Hastanelerde her hastanenin gündelik yemek
ve ilacının yazıldığı kağıt.:TABELA



Hastanelerde perhizsiz hastalara etlisi
tatlısıyla  verilen tam yemek.: ALTIDAN



Hastanın çevresini doğru olarak kavramasına
engel olacak düzeyde yönelim bozukluğu ve düşünce bulanıklığıyla beliren
zihinsel bozukluk. : DELİRİUM



Hastanın veya yakınlarının,onun daha önce
geçirmiş olduğu hastalık ve sağlık durumları hakkında hekime verdiği bilgilerin
tümü.: ANAMNEZ



Hastayı sakinleştirmeye yarayan ilaç.:SEDATİF



Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.
: ALGI



Haşhaşiliğin kurucusu Hasan Sabbah’ın
karargahı olan İran’daki ünlü kale.:ALAMUT



Haşlanmış ve dövülmüş buğday.:HERSE



Haşlanmış ve kızarmış içli köfte.:ORUK



Haşmetli,gösterişli.:HAŞİM



Hat sanatında birkaç kağıdın,suları ters
yönde olmak üzere üst üste yapıştırılmasıyla elde edilen mukavva.:MURAKKA



Hat sanatında iri ve kalın yazı.:CELİ



Hat sanatında iri ve kalın yazı.:CELİ



Hata ,/ hatalı pul. : ERÖR



Hatay devletinin ilk ve tek cumhurbaşkanı
olan Türk devlet adamı.:TAYFUR SÖKMEN



Hatay ili Reyhanlı ilçesinde arkeolojik
höyük. : AÇANA



Hatay ilinde incirden yapılan rakıya verilen
ad.:TİNİ



Hatay iline özgü bir tür çifte kaval.:ARGUN



Hatay iline özgü, bir tür yoğurtlu pilav.
: SİRESİL:SİLESİL



Hatay yöresinde incirden elde edilen rakıya
verilen ad.:TİNİ



Hatay yöresine özgü bir tür kıymalı börek.:SEMİRSEK



Hatay yöresine özgü cevizli bir hamur
tatlısı. : KEREBİÇ



Hatay yöresine özgü, kıyma ve soğanla
yapılan bir çeşit börek. : KAYTAZ



Hatay yöresine özgü, mantıya benzer bir
yemek. : ŞİŞPEREK 



Hatay yöresine özgü, yan yana tutturulmuş
iki kamış düdükten yapılmış çifte kaval. : ARGUN



Hatay yöresine özgü,buğday ve etle yapılan
bir yemek.:AŞUR



Hatay yöresine özgü,bulgur et ve cevizle
yapılan bir tür köfte.:DEVEGÖZÜ



Hatay yöresine özgü,bulgurlu ve nar ekşili
top köfte.:DAYBULET



Hatay yöresine özgü,tarhana,nohut ve ayranla
yapılan çorba.:LEPEÇ



Hatay’ın Dörtyol ilçesinde tabiatı koruma
alanı kapsamına alınan bir orman bölgesi.:KENGERLİDÜZ



Hatay’ın Dörtyol ilçesinde,altı uygarlığı
barındıran ünlü höyük.:KİNET



Hatay’ın Dörtyol ilçesinde,tabiatı koruma
alanı kapsamına alınan bir orman bölgesi.:TEKKOZ



Hatay’ın Erzin ilçesinde bir kaplıca maden
suyu.:BAŞLAMIŞ



Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Allah da denilen
ünlü höyük.:AÇANA



Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Tel açana da
denilen ünlü höyük.:ALALAH



Hatıra, yadigar. : ANDAÇ 



Hatırlayan. : ANAN



Hattatlar tarafından kullanılan büyük boy
yazı kağıdı.:ESERİCEDİT



Hattatlar tarafından kullanılan yarı mat bir
kağıt türü. : ABADİ



Hattatların çok ince yazı yazmak için
kullandıkları kalem.:CAVİ



Hattatların kağıt cilalamakta kullandıkları
özel bir bileşim. : AHAR



Hattatların kullandığı bir alet.:MİSTRA



Hava akımlarından yararlanarak uçan,
motorsuz hava taşıtı. : PLANÖR



Hava alanlarında bulunan ve çevredeki
uçuşları denetlemeye yarayan sistem. : NAVAR



Hava basıncını ve dolayısıyla bir yerin
yüksekliğini ölçen alet,basınç ölçer.:BAROMETRE



Hava basınç birimi.: BAR



Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktaları.
: İZOBAR



Hava korkusu. : AEROFOBİ



Hava taşıtlarında kanatçık ve yatay dümen
görevi yapan, özellikle kuyruksuz uçaklarda kullanılan dümen. : ELEVON



Hava ve gaz akımları oluşturmakta kullanılan
aygıt. : FAN



Hava yutma. : AEROFAJİ



Hava,su,ışık,elektrik gibi fiziki etkenlerle
yapılan teşhis ve tedavi.:FİZYOTERAPİ



Havacı bülteni. : NOTAM



Havada oksitlenmeyen bir element.:KROM



Havada on milyonda bir oranında bulunan bir
asal gaz. :  KSENON



Havada yüzde bir oranında bulunan,rengi
kokusu ve tadı olmayan bir element.:ARGON



Havadaki serbest azotu özümseyebilen
bakterilerin etkisiyle kimi bitkilerin, özellikle baklagillerin kökünde oluşan
şişkinlik. : NODOZİTE



Havadaki toz taneciklerini ölçmeye yarayan
araç.:AEROSKOP



Havadar. :  YELEÇ 



Havagazı lambasının ucu.  :   BEK



Havagazı,elektrik ve suyun kullanılan
miktarını veya mekanik etkilenmeleri ölçen alet.:SAYAÇ



Havai. :  YELEME 



Havan tokmağı. : HAVANELİ



Havanın titreşmesiyle ses veren çalgıların
oluşturduğu sınıfın adı. : AEROFON



Havari.:APOTR



Havarilerden ve İncil yazarlarından biri.:MATTA



Havaya fırlatılan bir plakanın vurulması
ilkesine dayanan atıcılık dalı.: TRAP



Havlamak.:ÜRMEK:ÜRÜMEK



Havlu.:PEŞKİR



Havuca özel rengini veren pigment. :
KAROTEN



Havuca renk veren madde.  :   KAROTEN



Havuç. :  YEREGEÇEN 



Havuçla yapılan,lokuma benzer bir tatlı.:CEZERYE



Havuz,göl,akarsu,deniz,okyanus gibi sulara
ait ekosistemlerin herhangi bir derinliğindeki su tabakalarında,su hareketiyle
sürüklenen veya yavaş olarak yüzen,hayvan ve bitkilerden oluşan mikroskobik
büyüklükteki organizmalar. :  PLANKTON 



Hawai adalarına özgü  gitara benzer dört
telli çalgı. :  UKULELE



Hawai adalarına özgü,üzeri rengarenk çiçekli
bir tür yazlık gömlek.:ALOHA



Hawai inanışında savaş tanrısı. :  KU



Hawai inanışında savaş tanrısı. : ENİN



Hawai’de karşılama ya da uğurlama anısı
olarak verilen, çiçeklerden yapılmış kolye. LEY



Hawai’de yetişen bir tür kereste.:KOA



Hayal gücü,imgelem. :MUHAYYİLE



Hayal gücü.:İMGELEM



Hayal.  :  İMGE



Hayali karate.:KATA



Hayat hikayesi.:BİYOGRAFİ



Haydut, eşkıya. : ŞAKİ



Haydut,yol kesen.:HARAMİ



Hayhay olur anlamında bir sözcük.: BELİ



Hayır için dağıtılan içme suyu. : SEBİL



Haylaz, serseri. : NABEKAR



Hayvan ağılı. : TOKAT



Hayvan bilimci.  ZOOLOG 



Hayvan boyunduruğu. :   TASMA 



Hayvan çulu. : ALIK



Hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı.:ETOLOJİ



Hayvan derisinden yapılmış kırbaç.:ÇAVUN:ÇAVAN



Hayvan kemiğinden elde edilen saydam,kokusuz
madde.  :   JELATİN



Hayvan korkusu.: ZOOFOBİ



Hayvan masalları derlemesi Kelile ve Dinme
adlı kitabın yazarı olduğuna inanılan efsanevi Hint yazarı.:BİDPAY



Hayvan masallarıyla ünlü eski bir Yunanlı
yazar. : EZOP



Hayvan nallayan kimse.:NALBANT



Hayvan otlatılan çayır.:BİÇENEK



Hayvan otlatmak. : OTARMAK



Hayvan pisliği. : TERS



Hayvan postundan başlık.  :   KALPAK



Hayvan türlerinin davranışlarını biyolojik
açıdan inceleyen bilim dalı.:ETOLOJİ



Hayvan ve
bitkilerden,kurutularak yada özel metotlarla toplanarak elde edilen, eczacılık
ve kısmen sanayide kullanılan ham yada yarı hammadde.

İlaç. : DROG



Hayvan vebası.:MALKLIRAN



Hayvan yavrusu.:BALAK



Hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki.
: FİĞ



Hayvan yemi,yakacak ve gübre olarak
kullanılan,yağı veya suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı.:KÜSPE



Hayvan,balık,sebze,meyve gibi
yiyecekleri,yerinden getirerek toptan satan kimse.:MADRABAZ



Hayvana su vermek,su içirmek.:SUVARMAK



Hayvanca duygu.:BEHİMİ



Hayvandan insana tatarcık sineğinin
ısırmasıyla geçen kronik enfeksiyon hastalığı.:KALAAZAR



Hayvanı avcılığa alıştırma. : BAV



Hayvanı otlatmak. :  OTARMAK 



Hayvanın bir yanındaki yük.:TAY



Hayvanın derisine ya da tüyüne dokunmaktan
duyulan güçlü korku.:DORAFOBİ



Hayvanın eski nallarını yada çivilerini
yenilemek,onarmak.:KAYARLAMAK


 


Hayvanın iki ayağını iple bağlayarak
yapılan köstek.:DUŞAK



Hayvanın iştahını açmak için verilen az
miktardaki yiyecek.:YAL



Hayvanın kaçmasını önlemek için iki ayağına
bağlanan kısa ip yada zincir.:KÖSTEK



Hayvanın kulağını delerek yapılan işaret.
: KIRLANGIÇ KUYRUĞU



Hayvanın kuyruğu altından geçirilerek eyere
bağlanan kayış.:KUSKUN



Hayvanın saman,ot,mısır gibi kışlık
yiyeceği.:ALAF



Hayvanın semerini yada eyerini bağlamak için
göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer.:KOLAN



Hayvanın sırtına eyerin altına konulan
belleme.:YUNA



Hayvanın yürüyüşünü hızlandırmak için
üvendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi.:NODUL



Hayvani metabolizma için gerekli olan ve
organizmaya besin ya da ilaç olarak dışarıdan sağlanan biyokatalizör madde.:VİTAMİN



Hayvanlar üstünde yaptığı diseksiyonlarla
anatomide önemli buluşlar yapmasını sağlamış Yunanlı hekim. : GALENOS



Hayvanlar veya  hayvan yaşamı ile ilgili
Yunanca öntakı.  :   ZOO



Hayvanlar,bitkiler ve cansız nesneler
arasında geçtiği hayal edilen öğretici masallar.:FABL



Hayvanlara vurulan damga.:EN



Hayvanlara yedirilen bir çayır bitkisi./Bir
tür sümbül. :  NARDİN 



Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri
olan bölümü.:SOMAK



Hayvanları bağlamaya yarayan kalın ip yada
zincir.:ÖRK



Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın
ip. Hayvan bağlanan ip veya zincir. : ÖRK 



Hayvanları nallayan kimse.:NALBANT



Hayvanları tımar etmek için
kullanılan,sacdan yapılmış dişli araç.:KAŞAĞI



Hayvanları yakalamak için kullanılan,ucu
ilmikli,kaygan uzun ip.:KEMENT



Hayvanların bağlandığı gölgelik. : LAPAS



Hayvanların beğenmeyerek yemedikleri iri
kalbur üstü taneler. :  İRİNTİ



Hayvanların davranışlarını kendi doğal
çevrelerinde ve deney düzeneğine sokmadan karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim
dalı.:ETOLOJİ



Hayvanların doku ve salgılarından
yararlanılarak insanda eksik olan maddelerin tamamlanması şeklindeki tedavi.:OPOTERAPİ



Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini
değiştirme işlemi.: KAYAR



Hayvanların ısırmaması için burunlarına
takılan demir halka.:ESNEK



Hayvanların kemik,kıkırdak gibi dokularından
elde edilen,tıpta ve fotoğrafçılıkta kullanılan renksiz bir madde.:JELATİN



Hayvanların kışlık yemi.(saman,ot,mısır sapı
gibi). : ALAF 



Hayvanların su içtikleri taş veya ağaçtan
oyma kap.: YALAK



Hayvanların vücudunu örten deri,kıl,tüy,pul
gibi dokuların bütünü.:ÖRTENEK



Hayvanların,özellikle atların alınlarında
bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.:AKITMA



Hayvansal ve bitkisel asalakların
oluşturduğu ur.:MAZI



Hayvansal ve bitkisel dokuları yakarak
aşındıran maddeler için kullanılan sözcük.:KOSTİK



Hazanbel de denilen ve kökü hekimlikte
kullanılan otsu bir bitki.:EĞİR



Hazcı.:HEDONİST



Hazcılığın eş anlamlısı. HEDONİZM



Hazır giyim eşyası. :
KONFEKSİYON



Hazır olmayış,yokluk.:GAYRUBET



Hazır, mevcut : AMADE  : ANIK



Hazırlama,hazır etme.:İHZAR



Hazreti  Muhammed’e yardım eden ve
İslamiyet’in yayılmasına hizmet eden kimseler.:ENSAR



Hazreti Ebubekir’in lakabı.:ATİKA



Hazreti İsa,Meryem veya azizlerin tahta
üzerine yapılmış olan boyalı resimlerine verilen ad.:İKON



Hazreti İsa’nın,öleceğini haber verdiğine
inanılan son akşam yemeği.:CENA



Hazreti Muhammed tarafından söylenmiş,Kuran
hükümlerine dayanan sözlere verilen ad.:HADİS



Hazreti Muhammed’e ve onun soyundan
gelenlere saygı bildirmek için okunan dua.:SALAVAT



Hazreti Muhammed’in aile üyelerine verilen
ad.:ALİABA



Hazreti Muhammed’in ailesi.:EHLİBEYT



Hazreti Muhammed’in dış görünüşünü,
davranışlarını anlatan  edebi yapıtlara verilen ad. : HİLYE



Hazreti Muhammed’in Miraç’a çıkarken bindiği
bineklerden biri.:REFREF



Hazreti Muhammed’in siyah renkli sancağının
adı.:UKAB



Hazreti Muhammed’in yaşamını anlatan kitap.
:SİYER



Hazreti Musa’nın kendisine varis tayin
ettiği komutan.:YEŞU



Hazreti Musa’yı Nil ırmağındaki bir sepetten
kurtarıp büyüten kadın.:ASİYE



Hazreti Süleyman ile Saba  Melikesi
Belkıs’ın efsanevi oğlu. : MENELİK



Hece ve aruz ölçüsüyle şiirler yazmış XIX.
yüzyıl halk şairi. : CEHDİ



Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık yada
açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım
ölçüsü. :   ARUZ



Hedef.:NİŞANE



Hediye verilen levha. :   ŞİLT 



Hediye verme,cömert davranma.:NEDA



Hediye, bahşiş.  :  ATİYYE



Hekim,otacı.:DİRGER



Hekimlik taslama.: OLÇUM



Hekimlik ve boyacılıkta kullanılan bir
bitki,güvemeriği.:AKDİKEN



Hekimlik. : TIP



Hekimlikte damarları daraltma,bronşları
açma,kanamaları kesme gibi amaçlarla kullanılan,kan şekerinin yükselmesine yol
açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.:ADRENALİN



Hekimlikte de kullanılan, cıva
bileşiklerinden zehirli bir madde. : KALOMEL



Hekimlikte gaz söktürücü olarak kullanılan
bir bitki.:RAZİYANE



Hekimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir
bitki.  :  KANTİYANE



Hekimlikte kullanılan bir ravent türü.:RİBAS



Hekimlikte kullanılan çok ıtırlı bir madde.:KAFURU



Hekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki.:TARHUN



Hekimlikte kullanılan sarı çiçekli ve acı
köklü otsu bir bitki.:KANTARON



Hekimlikte kullanılan, büyük yapraklı bir
bitki. : RAVENT



Hekimlikte kullanılan,beyaz ve yarı
saydam,kolaylıkla parçalanan,çok ıtırlı bir madde.:KAFURU



Hekimlikte kullanılan,sarı çiçekli ve acı
köklü otsu bir bitki.:KANTARON



Hekimlikte kullanılan,sütleğengillerden bir
bitkinin verdiği zamk ve özsu.:TIGALA



Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan bir
tür reçine.:ASELBENT



Hektar. :  HA



Hele, özellikle. :  BAHUSUS



Helyum,Neon,Argon,Kripton,Ksenon gazlarına
verilen genel ad.:ASALGAZLAR



Hem astar hem de şemsiye yapımında
kullanılan yarı ipekli yarı yünlü kumaş cinsi.:SİLEZYEN



Hem erkek hem dişi gametleri bulunan
birey,er dişi.:HÜNSA



Hem erkek hem dişi gametleri bulunan birey.
: ERSELİK



Hem ısıtmaya,hem de üzerinde yemek pişirmeye
yarayan büyük mutfak sobası.:KUZİNE



Hem karada hem suda yaşayabilen.:AMFİBİ



Hem kuş hem sürüngen özellikleri gösteren
bir hayvan fosili.:ARKEOPTERİKS



Hem ruhtan hem de organizmadan ayrı olan ve
tüm organik etkinliklerin temelinde bulunan bir yaşam ilkesinin var olduğunu öne
süren öğreti. : VİTALİZM



Hem yatırım fonu almak hem de istenildiği
anda nakit olarak kullanmak amacıyla oluşturulan fon türü.:LİKİTFON



Hem yolcu hem de yük taşımakta
kullanılan,minibüse benzer motorlu taşıt.:PANELVAN



Hemen,derhal,arkası sıra.:DERAKAP



Hemen.:FİLHAL



Hendekle çevrili hisar.:PALANKA



Henri Matisse’ nin ünlü bir tablosu. :
DANS



Hentbola benzeyen Arjantin kökenli binicilik
sporu.:PATO



Henüz mayalanmamış üzüm suyu. : ŞIRA



Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüm.:KORUK



Hep,bütün.:KAFFE



Hepyek de denilen bir tür tavla oyunu.:GÜLBAHAR



Her biri başka perdede bir sıra kamış
boğumundan yapılmış düdük. : MISKAL



Her canlı varlığın bir başka canlıdan
doğduğunu öne süren kuram.:BİYOGENEZ



Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan bir
çeşit yollu kumaş.:BEŞME



Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya
doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş şiir. : UÇLAMA



Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya
doğru okununca ortaya bir söz çıkacak biçimde düzenlenmiş manzume.: AKROSTİŞ



Her iki küreği bir kişi tarafından çekilen
ve birden üç çifteye kadar  küreği bulunan savaş gemisi filikası. : PATALYA 



Her olayın başka olayların gerekli ve
kaçınılmaz bir sonucu olduğunu ileri süren öğreti.:DETERMİNİZM



her şeyde kesinliği yeğleyen tutum ve
davranış.:ABSOLÜTİZM



her şeyi anlamak isteyen,çok meraklı.:KIRKMERAK



Her şeyi oluruna bırakan. : TEVEKKEL



Her şeyin evveli, tazesi, turfanda. :
REYAN



Her tarafı görmeye elverişli,camlı çatı katı
yada taraça.:CİHANNÜMA



Her tür organik yağa verilen ad.  : 
LİPİT



Her tür ticari mala konabilen ve elektronik
olarak okunan,çubuklar biçimindeki simge.:BARKOD



Her türlü gösteriş ve dünya kaygılarından
uzak kalmayı öğütleyen Sünni tarikatı.:MELAMİLİK



Her türlü konuda yapılmış kısa manzume.:EPİGRAM



Her türlü siyasal düzeni yadsıyan ve
toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş.:NİHİLİZM



Her yanı görmeye elverişli,camlı çatı katı
veya taraça,kule.: CİHANNÜMA



Her yiyeceğe canı çeken. : EKTİ



Her zaman olduğu gibi.:BERMUTAT



Her zaman.:DAİMA



Herek.:İSPALYA



Herhangi   bir   kişinin,  malın   yada  
durumun   niteliklerini   öğrenmek   için  toplanan  bilgi.:RANSEYMAN 



Herhangi aşırı bir şeyden şaşırmış,bunalmış.:AMBALE



Herhangi bir bilim dalında  yazılmış olan
yazı ya da yapıtların tümü. : LİTERATÜR



Herhangi bir değerli taş yada metali
sabitleştirmekte kullanılan yapışkan madde. :  ROKELA



Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği.:ÖZELLİK



Herhangi bir eserin
tanıtılması,okunması,yorumlanması veya bir sanatçıyı anma amacıyla düzenlenen
toplantı.: MATİNE



Herhangi bir kaydın ana defteri.:DİPLEME



Herhangi bir konuda bir görüş ve düşünceyi
bildiren yazı. : LAYİHA



Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü
aşma. : İFRAT



Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip
gelerek iş gören parçası. :VARGEL 



Herhangi bir nedenle armağan kabul
edenin,vermek zorunda olduğu karşılık.:AVİYET



Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal.:ISKARTA



Herhangi bir olayın temel özelliklerini
açıklamaya yarayan değişken öğe. : PARAMETRE



Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit
parçalardan her biri.:ASKAT



Herhangi bir partiye yada toplumsal bir
felsefeye bağlı olmayan. : DEGAJE



Herhangi bir şey için gerekli
olma,gereklilik,lüzum.:HACET



Herhangi bir şeyden duyulan mantık dışı ve
yoğun korku.:FOBİ



Herhangi bir ülkedeki aydınlar topluluğu.:ENTELİJANSİYA



Herhangi bir yapıya göre ayrı bir işlevi
bulunan bölüm yada yapı,eklentiler.:MÜŞTEMİLAT



Herhangi bir yere yanaşmış filikanın  kürek
çekmeksizin ilerlemesi için verilen komut. : LAVA



Herhangi bir zamanda bilince çıkan ve
bilinci kuşatan saçma yada yersiz düşünce.:OBSESYON



Herkes tarafından aşağılanan kimse,ayak
takımı.:PARYA



Herkes tarafından kabul edilebilecek bir
temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan. :  İNDİ



Herkesçe bilinen,tanınan.:MARUF



Herkesin anlamadığı özel anlamda kullanılan
söz,terim.:ISTILAH



Herkesin işine yarayan.:HARCIALEM



Herman  Melville’in “Moby Dick” romanındaki
kaptanın adı. : AHAB



Hesap defteri.:EVAR:ABAR



Hesap sahiplerine bankaca gönderilen mektup.
:  AVİ



Hesap sahiplerinin hesabına yatan ve söz
konusu hesaptan çekilen miktarların dökümünü gösteren cetvel. Hesap özeti.:EKSTRE



Hesap ve kumanda işlerini gerçekleştirmeye
yarayan elektronik devre.:MATRİS



Hesaplaşma,karşılıklı hesap görme.:MUHASEBE



Heybe,yaygı,kolan,kuşak gibi şeylerin
yapımında kullanılan bir dokuma türü.:SUMAK



Heyecan veren edebi üslup. Dokunaklı,
etkili. : PATETİK



Heyelan. :  KAYŞA



Heykel çalışmalarında taslak olarak
kullanılan küçük model.:BOZETTO



Heykel, sütun gibi şeylerin üstüne konulduğu
parça, ayak, taban. :   DURAÇ



Heykel,abide anlamında kullanılan yerel
sözcük.:ANAK



Heykeli yapılan tek Osmanlı padişahı.:ABDÜLAZİZ



Heykeltıraşçılıkta başı,göğsü,bazen de
omuzları içine alan sanat ürünü.:BÜST



Hırdavatçı.:NALBUR



Hıristiyan bayramı. :  YORTU 



Hıristiyan beyi. :  TEKFUR 



Hıristiyan inanışında,insanın Tanrıya ve
diğer insanlara duyduğu doğaüstü aşk.:KARİTAS



Hıristiyan sanatında ölü İsa’nın vücudunu
kollarında tutan  Meryem betimlemesi. : PİETA



Hıristiyan sanatında,ellerini kaldırmış
ayakta dua eder durumda canlandırılmış insan figürü.:ORANS



Hıristiyan sanatında,Meryem Ana ile çocuk
İsa’yı gösteren heykel veya resim.:MADONNA



Hıristiyan ve Musevilerde gelinin güveye
verdiği para veya mal.: DRAHOMA



Hıristiyan.: İSEVİ



Hıristiyanlarca kutsal sayılan kuyu veya
pınar.:AYAZMA



Hıristiyanlarda,manastırda
yaşayan,evlenmemiş papaz,rahip.:KEŞİŞ



Hıristiyanların büyük perhizden önce et
kesiminde renkli,komik ve şaşırtıcı kılıklara girerek yaptıkları şenlik ve
eğlence dönemi.:KARNAVAL



Hıristiyanların büyük perhize girmek üzere
bulundukları günler.:APUKURYA



Hıristiyanların her yıl İsa Peygamberin
dirildiğine inanılan günün yıldönümünde kutladıkları bayram :PASKALYA



Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimse. :
MİSYONER



Hıristiyanlığın sembolü sayılan ve birbirini
dikey olarak kesen iki çizgiden oluşan biçim,haç,salip.:ISTAVROZ



Hıristiyanlıkta ermiş.: AZİZ



Hıristiyanlıkta İncil’deki mesajın kaynağına
dönmeyi savunan anlayışa verilen ad.:EVANJELİK



Hıristiyanlıkta kilise tarafından verilen
cemaatten kovma dinden çıkarma cezası. :   AFOROZ



Hıristiyanlıkta kilise temsilcilerinin
çeşitli konuları tartışmak ya da karara bağlamak üzere toplandığı meclis. :
SİNOD



Hıristiyanlıkta küçük kilise yapısı veya
büyük bir kilisenin içinde bir azize adanmış ibadet yeri.:ŞAPEL



Hıristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din
adamı. : DİYAKOZ



Hıristiyanlıkta,ilk günahı silmek ve
Hıristiyanlaştırmak amacıyla yapılan kutsal işlem.:VAFTİZ



Hırsızlık yapma şeklinde beliren hastalık.:
KLEPTOMANİ



Hırslı.:MUHTERİS



Hırvatistan ve Slovakya’da bir kont
tarafından yönetilen toprağa verilen ad. :  ZUPA 



Hırvatistan’da bir liman kenti.:RASA



Hırvatistan’da,Adriya denizi boyunca uzayan
kıyı şeridi.:DALMAÇYA



Hırvatistan’ın para birimi. : KUNA



Hısımlık,akrabalık.:KARABET



Hız ve manevra yeteneği bakımından üstün
niteliklere sahip küçük savaş gemisi,muhrip.:DESTROYER



Hızı saatte 120 km yi aşan çok güçlü
fırtına.:KASIRGA



Hızı saatte 120 km’yi geçen çok şiddetli
,yağmur getirmeyen fırtına. :   URAGAN



Hızla bükülen kalçanın sert ve birden
gerilişiyle,vücudun yatıştan ayak üstü duruşa veya asılmadan dayanmaya geçmesi .
: KİPE



Hızla dönen  rüzgarların oluşturduğu
şiddetli siklon fırtınası. :  TORNADA



Hızla dönen rüzgarların oluşturduğu şiddetli
siklon fırtınası.:TORNADO



Hızlı. : SERİ



Hicri takvimde 22 Aralık 31 Ocak arası.Kırk
günlük kış dönemi. :  ERBAİN



Hiç doğurmamış hayvan.:EREMİK



Hiç görülmemiş,alışılmamış,şaşılacak veya
yadırganacak şey.Ucube.: ACİBE



Hiçbir eksiği olmayan.:KUDDUS



Hiçbir heyecan yada zihin etkisiyle
uyarılmayan ruh dinginliği. :  ATARAKSİYA



Hiçbir katkı maddesi içermeyen doğal ekmek.:BORODİNSKY



Hiçbir koşula bağlı olmayan,istediği gibi
davranabilen. : ERKİN



Hiçbir şey anlatmayan,sadece harflerin
sesleri arasındaki münasebet üzerine kurulan şiir anlayışı,harfçilik.:LETRİZM



Hiçbir şeyden memnun olmayan. : MIZMIZ



Hiçbir tehlike olmamasına karşın, kişiyi
saran ani dehşet duygusu. : PANİK ATAK



Hiççilik. :NİHİLİZM



Hidratlı doğal demir ve sodyum sülfat. :
AMARİLİT



Hidratlı doğal sodyum
karbonat. :NATRON



Hidrolojinin tatlı sularla,özellikle tatlı
su,göl ve göletlerle ilgili alt dalı.:LİMNOLOJİ



Hikaye,fıkra.:KISSA



Hilal. : AYÇA



Hile yapan,hileci.:MAKİR:AYYAR:DEKBAZ



Hile, düzen.  :   DEK: AL: MEKR



Hile,düzen,tuzak.:TONGA



Hile,düzen.:MEKR



Himalaya çamı da denilen bir çam türü.:MAVİ
ÇAM



Himalaya dağlarında doruk.: APİ



Himalayalar’da yaşadığına  inanılan “kar
adam”a verilen ad. :  YETİ



Hindiba bitkisine verilen bir başka ad.:GÜNEĞİK:KARAKAVUK



Hindistan cevizi.:NARCIL



Hindistan cevizine verilen bir başka ad.:NARCIL



Hindistan kökenli evcil bir sığır türü.:
ZEBU



Hindistan kökenli, hep yeşil yapraklı ağaç.
: NEEM



Hindistan ovalarında yaşayan kılıç biçiminde
iki çift boynuzlu küçük antilop. : ÇİKARA



Hindistan plakası. :  İND



Hindistan Prensesi .Raca karısı. :
RANİ



Hindistan Prensi. : RACA



Hindistan ve Bangladeş’te yetişen,ip ve
çuval yapımında kullanılan,liflerinden yararlanılan bir bitki türü ve bu
bitkinin liflerinden yapılan dokuma.:JÜT



Hindistan ve Endonezya’da yetişen,kabuğundan
kinin çıkarılan bir ağaç.  :  KINAKINA



Hindistan ve İran’da yetişen hoş kokulu bir
pirinç türü.:AMBERBU



Hindistan ve Malezya ormanlarında yaşayan
ilkel maymun.  :   LORİS



Hindistan ve Pakistan müziğinde doğaçlamanın
belli bir notalar dizisine (genellikle beş-yedi arası) dayalı melodi çatısı ve
kendine özgü ritim kalıpları.:RAGA



Hindistan ve Pakistan müziğinde ritim ve
ölçüye verilen ad.:TALA



Hindistan yarımadasında yaşayan
kuyruksuz,çok uzun kollu maymunların ortak adı.:JİBON



Hindistan’a özgü bir tür pide.:ÇAPATİ



Hindistan’a özgü,güreşle ragbinin karışımı
olan bir spor.:KABADDİ



Hindistan’da aşağı kast üyeleri arasında
çalınan halk kemanı.:SARİNDA



Hindistan’da beş klasik dans üslubundan
biri.:MANİPURİ



Hindistan’da bir din büyüğünün çevresinde
toplananların birlikte oturup eğitildikleri yer.:AKRAMA



Hindistan’da bir eyalet.:KERALA



Hindistan’da bir kent. : NAGPUR



Hindistan’da bitkisel elyafla dokunan bir
cins tafta. : DARİDAS 



Hindistan’da dokunan bir tür kumaş.:NİLA



Hindistan’da Ekber döneminde büyük
eyaletlere verilen ad. : SUBA



Hindistan’da kastlar halinde değil de
kabileler halinde örgütlenmiş ve kültürleri Hindu olmayan yerli halk.:ADİVASİ



Hindistan’da kendiliğinden yetişen bir
bitkinin tohumlarından elde edilen hoş kokulu baharat.:KAKULE



Hindistan’da küçük prenslere verilen unvan.:MİHRACE



Hindistan’da ölen kocasının cesediyle
birlikte ateşe atılan ve ermiş sayılan kadın. : SATİ



Hindistan’da satranç tahtasına verilen ad.:ASTAPADA



Hindistan’da Sihler tarafından kutsal
sayılan kent. : AMRİTSAR



Hindistan’da Sihlerin sözcülüğünü yapan
siyasal parti. : AKALİDAL



Hindistan’da tarım, hayvancılık ve ticaretle
uğraşan üretici sınıfı kapsayan kast. : VAİŞYA



Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğü.
: İNDRA



Hindistan’da yaşayan bir maymun türü.:LANGUR



Hindistan’da yetişen bir ağaç. : RİTA



Hindistan’da yetişen bir bitki. : HALİLE



Hindistan’da yetişen tırmanıcı bir biber
ağacı. : TEMBUL



Hindistan’da yetişen tırmanıcı bir karabiber
ağacı.  :  BETEL



Hindistan’da yolcu taşımakta kullanılan üç
tekerlekli bisiklet.:RİKŞA



Hindistan’da zar yerine yedi tane deniz
hayvanı kabuğu ile oynanan, bazı kuralları damayı andıran eski bir oyun. :
PEÇİÇ



Hindistan’da, bir  din  büyüğünün 
çevresinde   toplananların  birlikte   oturup   eğitildikleri  yer.:AKRAMA



Hindistan’ın Assam eyaletinde yaşayan bir
halk.:MİKİRLER



Hindistan’ın bir eyaleti.:ORİSSA



Hindistan’ın büyük ırmaklarında yaşayan
büyük bir timsah cinsi. : GAVİAL



Hindistan’ın güneyinde konuşulan bir dil.
: DRAVİD



Hindistan’ın kuzeyinde,yumuşak buğdaydan
yapılarak fırında pişirilen kalın kurabiye.:NAN



Hindistan’ın Mecusi halkından olan kimse.:HİNDU



Hindistan’ın para birimi.:RUPİ



Hindistan’ın Sih dinine mensup olanların
siyasal partisi.:AKALİDAL



Hindu dininin ve Budacılığın bazı kollarının
insan bedeniyle ilgili gizemli  uygulamalarında,bedendeki çok sayıda (yedi)
ruhsal merkeze verilen ad.:ÇAKRA



Hindu felsefesinde,benliğin sonsuz tözü
olarak anlaşılan temel kavram.:ATMAN



Hindu inanışında,tanrısal bir varlığın
dünyadaki kötülüğü gidermek üzere insan yada hayvan bedenine bürünmesi.:AVATAR:AVATARA



Hindu mitolojisinde Rama’nın karısı.:SİTA



Hindu mitolojisinde tanrıların ve insanların
düşmanı sayılan  devlere ya da iblislere verilen ad.:ASURA



Hindu mitolojisinde,Tanrı Vişnu’nun binek
kuşu.:GARİDU



Hindu tıp bilimi. : AYURVEDA



Hinduizm ve Budizm mitolojisinde,yarı insan
yarı yılan biçiminde tanrısal varlık.:NAGA



Hinduizm,Budizm ve Caynacılığın bazı
mezheplerinde Batıni (içrek) uygulamaları konu alan çok sayıda metnin ortak adı.:
TANTRA



Hinduizm’ de ortalığı yakıp yıkan kötü
tanrıça. : KALİ



Hinduizm’de servet ve iyi talih tanrıçası.:LAKŞMİ



Hinduizm’de üreme gücünü kişileştiren tanrı
Şiva’nın simgesi erkeklik organı.:LİNGA



Hinduizm’in temel ilkesi olan,hiçbir varlığı
incitmeme erdemi.:AHİMSA



Hinduizmin en büyük tanrılarından biri.:ŞİVA



Hinduizmin en kutsal ve en sevilen
tanrılarından biri. : KİRİŞNA



Hindularda dinsel önder yada öğretmen.:GURU



Hinduların kutsal kitabı. : VEDA



Hinduların kutsal metinleri olan Vedalar’ın
düzyazı ve manzum açıklamalarını içeren metinlere verilen ad.:UPANİŞAD



Hint bademi. :  KAKAO



Hint denizinde düzenli olarak yaz ve kış
mevsimlerinde birbirine ters esen geniş alanlı rüzgar.:MUSON



Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. :
NATAKA



Hint felsefesinde,bir bireyin geçmiş
eylemlerinin gelecek yaşamları yada yeniden doğuşları üzerindeki etkisi.:KARMA



Hint inanışında aşk tanrısı. : KAMA



Hint İran dil grubuna verilen ad. :  ARİ



Hint irmiği.:SAGU



Hint kadınlarının alınlarına taktığı süs.:TİLAKA



Hint kastlarında ilk kast.:BRAHMAN



Hint kenevirinden çıkarılan esrara eskiden
verilen ad.:HAŞİŞ



Hint kertenkelesi.:İGUANA



Hint kimyonu” da denilen ve meyveleri
baharat olarak kullanılan otsu bir bitki. : KERAVİYE



Hint kirazı da denilen bir meyve.:MANGO



Hint klasikleri arasında yer alan erotizm
kitabı.:KAMASUTRA



Hint mitolojisinde ayin içkisinin elde
edildiği bitkiyi kutsallaştırma. : SOMA



Hint mitolojisinde fırtına ve yağmur
tanrısı. Hindistan’da Veda tanrılarının en büyüğüne verilen ad. : İNDRA



Hint mitolojisinde güzellik,talih ve
mutluluk tanrıçası.:ÇRİ



Hint mitolojisinde ilk insan. : MANU



Hint mitolojisinde, içenlere ölümsüzlük
sağlayan içki. : AMRİTA



Hint mitolojisine göre ilk dişi insan.:YAMİ



Hint mutfağına özgü,kakule
tohumları,tarçın,karanfil ve karabiberden oluşan,özellikle balık ve tavuk
yemeklerinde kullanılan hafif acı bir baharat.:GARAMMASALA



Hint mutfağının geleneksel baharatlarıyla
hazırlanan karışım. : KÖRİ



Hint Müslümanları arasında yaygın olan bir
tarikat.:ÇİŞTİYE



Hint müziğinde kullanılan bir grup telli
çalgıya verilen ad.:VİNA:SİTAR



Hint müziğine özgü bir tür obua. : ŞANAY



Hint müziğine özgü üç telli bir çalgı.:SARANGİ



Hint müziğine özgü vurmalı bir çalgı.:ZARB



Hint müziğine özgü,  lavta ailesinden bir
çalgı. : SAROD



Hint müziğine özgü,uzun saplı bir tür lavta.:MAYURİ



Hint müziğine özgü,zurnaya benzer üflemeli
çalgı.:ŞAHNAY



Hint okyanusunda denizaltı dağı. : OB



Hint prenseslerine verilen unvan.:BEGÜM



Hint safranı.: ZERDEÇAL



Hint sülünü.: ALE



Hint tanrısı. : RAMA : AGNİ



Hint tapınağının üstü açık giriş mekanı.:ANTARALA



Hint tapınaklarının yastık biçimindeki
çatısına verilen mimari ad.:AMALAKA



Hint ve Çin denizleri kıyılarında
yaşayan,uzun kanatlı,dört köşe kısa kuyruklu,esmer küçük kuş.:SALANGAN



Hint ve Pakistan müziğinde, algılanabilen en
küçük ses aralığına verilen ad. : ŞRUTİ



Hint-Avrupa dilleri grubundan olan,klasik
Hint din ve edebiyat dili.:SANSKRİT



Hintçe “Işık Dağı” anlamında ad. İlk kez
Hindistan’da 1304’ de Malva racasına ait olduğu sırada sözü edilen çok büyük
elmas. : KUHİ NUR



Hintli kadınların ulusal giysisi. : SARİ



Hintlilerin,bağlı oldukları tarikatı
belirtmek için kül veya renkli tozla alınlarına çizdikleri işaretlere verilen
ad.:TİLAKA



Hiperaktif çocukları sakinleştirmek için
kullanılan ilaç. : RİTALİN



Hipodromda yarış atlarının yedekte
gezdirildikleri yer. : PADOK



Hipotez,faraziye.: VARSAYIM



Hiroşima’da atomdan  sağ  kurtulanlar. :
HİBAKUŞA



Hisar,kale.:KİRMAN



Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi
değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.:
ARBİTRAJ



Hisse senedi,tahvil,yabancı para gibi
değerli kağıtları daha karlı görülen başka kağıtlarla değiştirme işi.:İTRAJ



Hisse senedi. : ESHAM



Hisse senetlerinin bir seans içinde işlem
görebileceği en yüksek fiyat.:TAVANFİYAT



Hitabet sanatı.:RETORİK



Hitit döneminde Kızılırmak yöresine verilen
ad.:TABAL



Hitit mitolojisinde gökyüzü krallığının ilk
yöneticisi. : ALALU



Hititlerde arazi fiyatlarının saptanmasında
kullanılan bir ölçü birimi. :  İKU



Hititlerde yazıcı,yazan,yazman anlamına
gelen kelime.:PATASANA



Hititlerin  Anadolu  da  yerleştikleri  ilk 
kent  olan ve  günümüzde Kültepe olarak adlandırılan yer.:NEŞA:KANEŞ 



Hititlerin akıl ve bilgelik tanrısı.: AYA



Hiyerarşik bir düzende önemli bir
görev,makam.:ORUN



Hizalama işlemlerinde kullanılan, almaşık
olarak beyaz ve kırmızı şeritler biçiminde boyanmış metal ya da ağaç çubuk. :
JALON



Hizip. :  KLİK 



Hizmet belgesi.:BONSERVİS



Hizmet eden.Sadık, dost. :  HADİM



Hizmet için bir yere gönderilen kimseye
verilen ücret.:AYAKTERİ



Hizmetçi ve uşakların özel forması.:LİVRE



Hizmetli.:MÜSTAHDEM



Hocaların giydikleri bir çeşit üstlük.:LATA



Hokkabazların kullandıkları tahta maşa.:ŞAKŞAK



Hollanda Demiryollarının kısa yazılışı.:NS



Hollanda’nın para birimi.:FLORİN



Hollanda’ya özgü,yelkenli bir tekne.:SNİK



Homeros döneminden başlayarak,giderleri
ortaklaşa karşılanan dostlar arası yemek.:ERANOS



Homojen.:BAĞDAŞIK



Honduras’ın para birimi.:LEMPİRA



Hong Kong’un  plakası. : HK



Hor görmek.  :  KARAMAK



Hor görülen, aşağılanmış olan” anlamında
eski sözcük. : AHKAR



Hor görülen,aşağılanan.:ZELİL



Hor görülme,alçalma.:ZİLLET



Horoz tepeliği,köşe-kenar-uç. :  İBİK



Horozun en gösterişli tüyü.: ÇIĞA



Hortlak.:CAZU



Hoş kokulu ve baharlı meyveleri olan otsu
bir bitki. :REZENE



Hoş kokulu ve güzel çiçekleri olan tırmanıcı
bir bitki.:ITIRŞAHİ



Hoş kokulu.:ITRİ



Hoşa giden duygulanım. : HAZ



Hoşa giden fıkra; nükte. Esk. Dilbilgisinde
düz tümleç. Güldürücü öyküler, fıkralar anlatıp hoş ve şaşırtıcı sözler
söyleyerek halkı eğlendiren kimse. : NEKRE



Hoşa giden güzel koku.:RAYİHA



Hoşgörü. :  TOLERANS 



Hoşkin” de denilen bir iskambil oyunu. :
KALABALIK



Hoşlanarak bakma.:TEMAŞA



Hörgüçlü deve ile boz devenin melezi olan
tülü devenin erkeği.:BESEREK



Hud Peygamber döneminde Hicaz’da oturan,kötü
ahlakları nedeniyle yok oldukları rivayet edilen,Kutsal Kitap’ta adı geçen bir
kavim.:AMALİKA



Hukuk.:TÜZE



Hukuksal bir sorun ya da uyuşmazlıkla ilgili
olarak hukuk bilginlerinin ya da yargı organlarının vardıkları görüş ve
yargılar. : İÇTİHAT



Hukukta bir mülk üzerindeki ortaklığı
giderme.:İZALEİŞÜYU



Hukukta kaldırma, ilga. : DEROGASYON



Huni biçiminde çukur yer. İç bükey. :
OBRUK 



Huni biçiminde ve mavi renkli çiçekler açan
bir süs bitkisi. : NOLANA



Hunlar’ın ünlü hükümdarı. : ATTİLA



Hura da denilen ve tropikal Amerika’da
yetişen kerestelik bir ağaç.:ASAKU



Hurma dalı ya da kamıştan yapılan iki yanı
kulplu meyve sepeti. : KAVSARA



Husserl’in felsefesinde,düşünsel bilincin
yönelim nesnesi.:NOEMA



Huy ve ahlak bakımından yaradılış.:CİBİLLİYET



Huysuz atları yola getirmek için dudaklarına
takılan tahta kıskaç . : YAVAŞA



Huysuz hayvanların ağzına takılan ağaç.
:  EGEN
.:EGEM



Huysuz şirret kadın.:CADALOZ



Huzur,erinç : DİRLİK



Huzur.:ERİNÇ



Hücre   çekirdeğinde   bulunan   ve  
kromatin   tanelerini   taşıyan  ağ  biçimindeki  ipliksi  yapı.:LİNİN 



Hücre bölünmesi yoluyla gerçekleşen hücre
çoğalması. : MİTOZ



Hücre bölünmesi.:MİTOZ



Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden
yapılmış,kromatin ile boyanmış olan kromozomları oluşturan bölüm. : AKROMATİN



Hücre çekirdeğinde küçük tanecikler
biçiminde bulunan ve soyaçekim olaylarını sağlayan madde.:KROMATİN



Hücre genetiği.:SİTOGENETİK



Hücre içi kalsiyum karbonat çıkıntısı. :
SİSTOLİT



Hücre sitoplazmasında oluşan cansız yapı.:KOFUL



Hücre yapısında ve metabolizmasında önemli
bir rol oynayan, fosfolipit bileşiklerinin ortak adı.:LESİDİN



Hücre.:GÖZE



Hücrebilim.: SİTOLOJİ



Hücreler bütünü.:DOKU



Hücrelerin cansız bölümleri.:İNORGANİK



Hücrelerin virüslere karşı oluşturdukları
özel savunma maddesi.:İNTERFERON



Hükümdar buyruğu.:YARLIK



Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplarına
verilen Türk unvanı.:İLİG



Hükümdarın, bütün siyasal kudreti elinde
bulundurduğu yönetim biçimi. :   OTOKRASİ 



Hükümdarların cülus törenlerinde dağıttığı
bahşiş.:CÜLUSİYE



Hükümdarlık otoritesinin ve meşruluğunun
simgesi olan, genellikle üzeri işli kumandan sopası.:REKAD



Hükümet tarafından bir yere gönderilen
erlere verilen ve bilet yerine geçen kağıt.:TESVİYE



Hükümler.:AHKAM



Hükümsüz.:BATIL



Hüngür hüngür anlamında bir söz.:ZARİZARİ



Hünnap, iğde gibi zeytinimsi meyve. :  
UTME



Hünnapgillerden  ,  kurak   yerlerde  
yetişen , çiçekleri  altın  sarısı  renginde , dikenli  bir  bitki.:KARAÇALI



Hünnapgillerden,hekimlikte ve boyacılıkta
kullanılan bir bitki cinsi,güvemeriği.:AKDİKEN