A B C Ç D E F G H I i J K L
M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z


Ö


Öbek. :  İLE



Öbür dünya ile ilgili,ahret ile ilgili.:UHREVİ



Öbür dünya.:DARI BEKA



Öbür dünyada verilecek olan ceza. :
UKUBET



Ödenilen paradan kanunun öngördüğü ölçüde
yapılan kesinti.:STOPAJ



Ödenmesi gereken bir paranın,alacağa
sayılarak bir bölümünün ödenmesi.:AKONT



Ödül olarak bir kimse yada takıma verilen
kalkan biçimindeki levha.:ŞİLT



Ödün. : İVAZ



Ödünç mal. :  ARE



Ödünç para alan.:MUKTERİZ



Ödünç verilmiş bir paranın,bir yıldan daha
kısa bir dönem için hesaplanan faizlerinin ana paraya eklenmesi.:ANATOSİZM



Ödünç verme veya alma.:KARZ



Ödünç verme. :  İARE



Ödünç,iğreti.,emanet. : ARİYET



Ödünç.:KARZ



Öfke, sinir.: HARAZA



Öfke,kızgınlık,hınç.:GAZAP:GAYZ: CELAL



Ögeler. : ANASIR 



Öğle uykusu.:SİESTA



Öğleden sonra giyilebilecek,fantezi kadın
giysisi biçimi.:ABİYE



Öğrenci. : ŞAKİRT



Öğrenim görmeyen, kendi kendini yetiştiren,
çocuklara yönelik öyküler ve romanlarıyla tanınan, 1996 yılında hayatını
kaybeden yazarımız. :  KEMALETTİN TUĞCU 



Öğretici. : DİDAKTİK



Öğretim kuruluşlarında,öğrencilerin
yönetmeliklere ve okul kurallarına göre söz ve karar sahibi olmaları ilkesine
dayanan yönetim.:ÖZYÖNETİM



Öğretim programı. :MÜFREDAT



Öğretim ve eğitim sistemi. : MAARİF



Öğretim.:TEDRİSAT



Öğüt,nasihat.:MEVİZE



Öğütülmüş acı biber ve sirkeyle hazırlanan
bir tür sos.:TABASKO



Öğütülmüş susamın koyu sıvı durumu.
:TAHİN



Ökçeli ve konçsuz ayakkabı.:İSKARPİN



Ökçesiz ve arkalıksız terlik veya pabuç.:
ŞIPIDIK



Öksürük otunun eş anlamlısı. : KAVALAK



ökümcülerin kullandığı ağaçtan yapılmış
kalıp.: SAÇULA



Öküz yemliği: AKERE



Öküzgözü de denilen papatyaya benzer çiçek.
: ARNİKA



Ölçü,ölçek. : MİKYAS : EŞEL



Ölçülerin başına konulduğunda onda bir
anlamını veren bir önek.:DESİ



Ölçüyü aşan,aşırı,çok fazla.:FAHİŞ



Öldükten sonra İsa tarafından diriltildiğine
inanılan adam.  :   AZİR - LAZAR



Öldürme,telef etme,yok etme.: İTLAF



Öldürme,yok etme.:İMATE



Öldürücü hastalık salgını. :   ÖLET 



Öldürülmüş.:MAKTUL



Öleceği kesinlikle bilinen bir hastanın,
acılarını dindirmek için doktor tarafından öldürülmesi.:ÖTANAZİ



Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad.
:   NANHAR 



Ölene yakılan ağıt.: SAĞU



Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış
oruçları için verilen sadaka. : ISKAT



Ölmüş    kimselerle   cinsel    ilişki   
kurma    biçiminde   kendini    gösteren    cinsel  sapıklık.:NEKROFİLİ



Ölü doğan kuzunun derisi.:BAĞAN



Ölü yıkama.  :  GASİL



Ölü yıkayıcı.:GASSAL



Ölüler.:MEVTA



Ölülerin ardından söylenen,ağıt ve bozlağa
benzer türkü.YAKIM



Ölülerin küllerini saklamaya yarayan vazo.:URNA



Ölülerin küllerinin bulunduğu kavanozun
konulduğu sandık.:OSTOTEK



Ölülerin yakıldığı yer. : KREMATORYUM



Ölüm. : MEMAT: MEVT   



Ölümsüz , ölmez. : LAYEMUT



Ölümsüzlük suyu.:BENGİSU



Ölümün ve ölme olayının psikososyal
boyutlarıyla tanımlanması ya da incelenmesi.:TANATOLOJİ



Ölünün ana rahmindeki gibi,dizleri ve başı
karna doğru çekilmiş biçimde gömülmesi durumu.:HOKER



Ölünün ardından yakılan ağıt,mersiye.:SAĞU



Ölünün ruhunun azap çekmemesi için
dağıtılan,ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen
sadaka. : ISKAT



Ölüyü toprağa gömme.:DEFİN



Ömür boyu konuşmama ilkesine dayalı bir
Hıristiyan tarikatının üyelerine verilen ad. : TRAPİST



Ön Asya dilleri ve kültürleri konusundaki
çalışmalarıyla tanınmış,1921 yılında doğmuş kadın arkeologumuz.:MUHİBBE DARGA



Ön beynin alt bölgesi.:HİPOTALAMUS



Ön çalışma.:ETÜT



Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde
yapılmış, etek, ceket,yelek gibi giysiler için kullanılan sözcük. : KRUVAZE



Ön taraf, cephe, karşı, yamaç. : ALNAÇ 



Ön. :PİŞİGAH



Önalım. : ŞUFA



Önce gelme,önce davranma.:TAKADDÜM



Öncecilik. :  İNİSİYATİF



Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için
tutulan yol.:STRETEJİ



Önceden belirlenip tasarısı yapılmış konunun
nasıl gerçekleştirileceğine,nasıl uygulanacağına ilişkin olarak yapılan
toplantılar dizisi.:ÇALIŞTAY



Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü
torna tezgahı bağlama aygıtı. : MALAFA



Önceden haşlanmış etin üzerine yoğurt ve
çırpılmış yumurta dökülerek fırında pişirilen bir tür kebap.:ELBASAN



Önceden ödemede bulunarak süreli yayınlara
alıcı olma işi : ABONE



Önceden verilen güvence parası. : PEY



Önceden yazılmış ve gerekli süre içinde
cevaplandırılmamış bir yazıyı yineleme.:TEKİT



Öncekiler,eskiler. : ESLAF



Önceleri Latin Caz denilen canlı tempolu
Latin müziğine 1960 sonlarında verilen ad.:SALSA



Önceleri tek harften,sonraları iç içe geçmiş
iki yada daha çok sayıda harften oluşan arma yada marka.:MONOGRAM



Öncesiz. :  EZELİ



Öncü.:AVANGARD:AVANGART



Öndelik. : PEY 



Önden açık,kollu,genellikle yünden üst
giysisi.:HIRKA



Önden iliklenen,ince mantomsu elbise.:ROBMANTO



Öne doğru eğilme.:RÜKU



Önel,vade . : MEHİL



Önemli bir Hitit yerleşimi olan Konya’daki
Karahöyük’ de yaklaşık otuz yıl boyunca kazılar yapmış,ayrıca Hititlerin
yasaları,sanatları ve toplumsal yapıları konusundaki araştırmalarıyla tanınmış
arkeologumuz.:SEDAT ALP



Önemli günlerde giymek için saklanan giysi.:ADAMLIK



Önemli sayılan bir olayı kutlamak için
kentin belli yerlerini ışıklandırarak yapılan şenlik.:ŞEHRİYAN



Önemli tarihsel olgu. : OLAY



Önemsiz,ufak tefek eşya,gereksiz eşya.:HIRDAVAT



Önerme.:KAZİYE



Önertilerinden biri yada ikisi kanıtıyla
birlikte ileri sürülen tasım.:EPİKEREM



Önlük.:PROSTELA



Önsel.:APRİORİ



Önü ve arkası tek parça,yakasız ve kolsuz
kadın yeleği.:JİLE



Önünde çelik kanadı bulunan paletli traktör.:DOZER



Önüne konulan yulaf ve sudan birini
seçemediği için açlıktan ölen eşek öyküsüyle ünlü Fransız filozof.:BURİDAN


 


Ördeğe benzer bir su kuşu., av kuşu.
: MEKE



Ördeğe benzer,tüyleri kiremit renginde bir
yaban kuşu.:ANGUT



Ördek,palaz.:BADİK



Ördekgillerden,tüyleri mavi,beyaz yada
kahverengi bir yaban ördeği türü.:YEŞİLBAŞ



Örgensel maddeleri eritmekte kullanılan eter
kokusunda bir sıvı. : ASETON



Örme işleri.:TRİKOTAJ



Örnek alınacak söz.:MESEL



Örnek veya temel olarak alınan tek biçim.:STANDART



Örnek,göstermelik,model.: MOSTRA: NÜMUNE



Örten,bağışlayan. : SETTAR



Örtme, kapatma. : SETR



Örtülü,kapalı,gizli.:MESTURE



Örtünme.:TESETTÜR



Örülerek dokunan bir cins yün kumaş.:TRİKO



Öte. : MAVERA



Öteki dünya, ahiret.: UKBA



Ötürü, dolayı. :   NAŞİ 



Övendirenin ucuna çakılmış sivri demir çivi.
:
NODUL



Över gibi yerme, yeriyormuş gibi övme
sanatı. : İSTİDRAK



Övgülerle dolu biyografiye verilen ad.:HACİOGRAFİ



Övme, övgü. : SENA : SİTAYİŞ



Övülmüş.:MEMDUH



Övünç,iftihar. : KIVANÇ



Övünme,iftihar etme.:MEFHARET



Öz ezer. : MAZOŞİST



Öz varlıkla, gerçekle ilgili. : ÖZDEK



Öz yaşam öyküsü.:OTOBİYOGRAFİ



Öz, kök, içyüz. : KÜNH



Özbek güreşi, yada ayakta judo’da denilen
spor dalı.  :   KURAŞ



Özbekistan’ın para birimi. :SUM



Özbekler arasında yaygın telli bir çalgı.
: DUTAR



Özdemir  Asaf’ın soyadı. :  ARUN



Özdeş.: İDENTİK



Özdeyiş,özlü söz,vecize.:AFORİZMA



Özdeyiş.  :   KELAMIKİBAR



Özdeyiş. : AFORİZMA



Özel   bir   maya   mantarıyla   keçi   ve  
inek  sütünün  mayalanmasıyla  hazırlanan  ekşi  içecek.  :KEFİR



Özel bir biçimleri olmayan maddeler için
kullanılan sözcük.:AMORF



Özel bir cam kap içinde likör,şarap,meyve ve
maden suyu karıştırılarak hazırlanan içkiye verilen ad.:BOL



Özel bir şiir diliyle yazılmış epik İzlanda
şiiri türü. : RİMUR



Özel görev. :  MİSYON 



Özel kağıtlarla bakılan bir fal türü.
:TAROT



Özel makinede kızartılmış ekmek dilimi. :
TOST



Özel olarak erkeklere hizmet için
yetiştirilmiş Japon kadını.  :   GEYŞA



Özel olarak yapılmış kuyuda, odun ateşiyle
pişirilen bir tür kebap. : BİRYAN



Özel veya kamu kuruluşlarında belli bir
makama,kişiye yardımcı olmak amacıyla haberleşmeyi sağlayan,yazışma yapabilen
görevli.:KRETER



Özel yer.:ORUN



Özellikle 17. yüzyıl başlarında kullanılmış
bir tür kağıt.:ADİLŞAHİ



Özellikle Ayvalık  yöresine özgü acıçaça’da
denilen bir balık.: PAPALİNA



Özellikle bir ilaç konusunda tanıtıcı bilgi
veren basılı kağıt. : PROSPEKTÜS



Özellikle bitkisel yağlarda bulunan bir asit
türü.:OLEİK



Özellikle Carmina Burana adlı oratoryosuyla
tanınmış Alman bestecisi. CARL ORFF



Özellikle çay demlemekte kullanılan kömür ve
yakacak ocağı kendi içinde bulunan,elektrikle de çalışabilen bakır,pirinç gibi
metallerden yapılmış musluklu kap. :SEMAVER



Özellikle çocuklarda görülen tırnak kemirme
alışkanlığı.:ONİKOFAJİ



Özellikle de Laos’ta kullanılan ağızlı org
türü. : HEN



Özellikle diş hekimliğinde dezenfektan
olarak kullanılan benzelyum klorüre verilen ad.:ZEFİRAN



Özellikle doğaçtan söyleme yarışmalarında
kullanılan İtalyan halk şiiri biçimi. : STORNELLO



Özellikle İberia adlı yapıtıyla tanınan
İspanyol besteci. : ALBENİZ  (1860-1909)



Özellikle ilik örmekte kullanılan ince ipek
kordon.:MİLANEZ



Özellikle İran’da yetişen ve nargile ile
içilen bir tütün türü.:TÖMBEKİ



Özellikle İstanbul’u konu alan izlenimci
çizgideki resimleriyle tanınan ressamımız.:NAZMİZİYAGÜRAN (1881-1937)



Özellikle kafatası sinirlerinin denetlediği
kas gruplarında çabuk yorulma ve zayıflık,halsizlik gibi belirtilerle ortaya
çıkan kronik hastalık.:MİYOSTENİ



Özellikle kalp ve diz kaslarının elde
olmadan kasılması.:SPAZM



Özellikle kaval toplarında kullanılan
silindir biçiminde bir demirin içine çivi,cıvata vs demir parçaları doldurularak
elde edilen bir mermi türü.:SAKOLETA



Özellikle Kırda Yemek adlı yapıtıyla tanımış
Fransız ressam. : MANET



Özellikle kumaşlara,çinilere
uygulanmış,modern sanatta da kullanılmış bir süsleme motifi.:ÇİNTEMANİ



Özellikle manzara resimleri ve portreleriyle
tanınmış kadın ressamımız.:TİRAJEDİKMEN



Özellikle Mardin,Siirt,Elazığ,Malatya,Adana
ve çevresinde oynanan halay türü bir halk oyunu.:LORKE



Özellikle mehter müziğinde kullanılan
vurmalı bir çalgı.:HALİLE



Özellikle menopoz döneminde kadınlarda
görülen kemik erimesi hastalığı. : OSTEOPOROZ



Özellikle Nil ırmağında kullanılan yelkenli
bir tekne. : FELUKA



Özellikle özgün baskılarıyla tanınmış ressam
ve gravür sanatçımız.:NEVZAT AKORAL



Özellikle resim yapımında kullanılan
sentetik bir boya./Suda ezilmiş pigmentlerin lateks içinde dağılımı sonucunda
elde edilen emülsiyon boya. :  AKRİLİK 



Özellikle sığırların kanını emen bir cins
sinek. : İVEZ : İVİZ



Özellikle Sivas ve Tokat yöresinde oynanan
ve tören niteliğini taşıyan halk oyunu.:SEMAH



Özellikle süt çocuklarının pişik gibi deri
hastalıkları için kullanılan bir tür pudra.:TALK



Özellikle taşlamalarıyla tanınmış XIX.yüzyıl
halk ozanı. : RUHSATİ



Özellikle Trakya yöresinde yetiştirilen sulu
ve hoş kokulu bir kavun cinsi. :   HASANBEY



Özellikle tropikal bölgelerde kullanılan bir
cins büyük bıçak. : MAÇETE



Özellikle Ulysses adlı romanıyla tanınan
İrlandalı yazar. : JAMES JOYCE



Özellikle uykudayken diş gıcırdatma. :
BRUKSİZM



Özellikle yazma kitaplara yaldızlı resimler
yapan sanatçı. : MÜZEHHİP



Özenilmiş,özenle yapılmış,seçkin.:MUTENA



Özenli, düzgün. :ONAT



Özenmeden ve ucuz ayakkabı yapan veya satan
kimse.:KAVAF



Özerklik.:MUHTARİYET



Özet, kısaltma. : İCMAL



Özet,söz.:ZÜBDE



Özgün bir yapıtın herhangi bir yolla elde
edilen kopyası.:RÖPRODÜKSİYON



Özgün çizim,harita,plan gibi şeylerin
fotoğraf tekniğiyle çoğaltılması yöntemi.Kalıptan çekilen resim kopyası.
OZALİT 



Öznel.:SÜBJEKTİF



Özsu. :  USARE



Özümleme işini yapan yaprakların üst
yüzündeki dokunun adı.:PALİSAT



Özümleme. :  ANABOLİZMA 



Özür dileme.  :  İTİZAR



Özür,kusur,bozukluk.: DEFO



Özütleme sırasında bir çözücü içinde elde
edilen yağ çözeltisi. : MİSEL