Vaaz,öğüt.:MEVİZE
Vade. : ÖNEL
Vadesi belli olmayan ve yalnızca faizi
ödenen devlet tahvili.:KONSOLİT
Vadi. : KOYAK
Vahiyle ulaştığı kabul edilen ve Veda
döneminin sonunda ortaya çıktıkları için Vedanta diye bilinen kutsal Hindu
metinlerini belirten Sankritçe sözcük. :UPANİŞAD
Vahşi hayvan barınağı,kovuk. : İN
Vahşi orman.:ECEME
Vahşi,azgın,semere alıştırılamayan at.:ALAŞA
Vakıf mallarını yöneten kuruluş.:EVKAF
Vakıflarda hizmet karşılığı
olmaksızın bir kimseye herhangi bir nedenle karşılıksız verilen
şey. : ZEVAİD
Vakti gelmeden ölü doğan yavru.:BAĞAN
Vaktinden önce,erken doğmuş bebek.:
PREMATURE
Vaktini meyhanelerde geçiren kimse. :
HARABATİ
Vali : İLBAY
Vali olarak atama.:TEMİR
Van gölünün kuzey batısında
Muradiye ovasında Urartu döneminden kalma kaleye verilen ad. :
KEÇİKIRAN
Van Gölü kıyısındaki Urartu kenti. :
ABAİNDİ
Van gölünde küçük bir ada.:ÇARPANAK
Van Gölündeki küçük adanın adı. :
AKDAMAR:ADIR:ÇARPANAK
Van gölüne dökülen bir akarsu.:BENDİMAHİ
Van gölünün kuzeybatı kıyısında ünlü bir
Urartu kalesi.:KEF
Van ilinde yüksek bir dağ.:HİRABİT
Van ilinde,MÖ binyıla tarihlenen ünlü höyük.:İREMİR
Van yakınlarında,İsa’dan önce üçüncü
binyıldan ünlü höyük.:İREMİR
Van’a 80 km uzaklıkta bir şelale.:MURADİYE
Van’da yapılan otlu peynirin içine konulan
ve Doğu Anadolu’da da yetişen yabani sarımsak türü.:SİRMO
Van’ın Erciş ilçesinde bir kaplıca. :
HASAN ABDAL
Van’ın güneydoğusunda yüksek bir dağ
kütlesi.:İSPİRİZ
Van-Hakkari sınırında, kaya resimleriyle
ünlü bir yayla. : TİRİŞİN
Vantuz : ÇEKMEN
Vanuatu’nun para birimi.
:VATU
Vara yoğa ağlayan,sulu gözlü.:AĞLAMSIK
Varisler. : VERESE
Varlık bilim.: ONTOLOJİ
Varlık, anlam gibi sorunların
araştırılmasına yönelik düşünsel etkinlikler. : FELSEFE
Varlıklar,yaratıklar.:MEVCUDAT
Varlıklı eski Rus köylülerine verilen ad.:KULAK
Varoluşçuluk.:EGZİSTANSİYALİZM
Varoluşu düşünceden çıkarsayan Descartes’çı
akıl yürütme. : COGİTO
Varsayılan,olağan.:DEFAULT
Varsayım.:FARAZİYE
Varyant,değişiklik.:MODİFİKASYON
Vasıflar,nitelikler. : EVSAF
Vasiyet etme. : İSA
Vaşak denilen hayvanın küçük bir türü.
:ÜŞEK
Vatanı Avustralya olan ve
evcilleştirilebilen kemirgen bir hayvan.:GONZALES
Vatanı Kuzey Amerika olup çay gibi
haşlanarak içilen şifalı bir bitki.:EKİNAZYA
Vatanı Kuzey Amerika olup son yıllarda
yurdumuzda da yetiştirilen bir tür ceviz ağacı. : PEKAN
Vazgeçme. :NÜKUL
Vazgeçmek. : FARİĞ OLMAK
Veba hastalığı. : TAUN
Vecize,kısa ve özlü söz. : LAKONİK
Veda dininin en eski ve en büyük tanrısı.:VARUNA
Vekil. : NAİP
Vekiller,bakanlar. : VÜKELA
Veli. : EGE
Velileri olmayan küçüklerle kısıtlıları
korumaya ilişkin hukuki rejim.:VESAYET
Venedik Film Festivalinin yapıldığı küçük
ada.:LİDO
Venedik gondolcülerinin söz ve müziği
önceden yazılmadan,içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı.:BARKAROL
Venezüella’nın para birimi.:BOLİVAR
Venüs gezegeni. : ÇOLPAN: ÇULPAN:ÇOBAN
YILDIZI:ZÜHRE
Verdi’nin ünlü bir operası. : AİDA :
FALSTAFF : RİGOLETTO
Verem mikrobunu kapmış ama henüz hastalığa
yakalanmamış zayıf vücutlu kimselerin vereme yakalanmasını önlemek için
bakıldıkları sağlık kurumu.:PREVANTORYUM
Verev ya da düz kesilmiş bir kumaşın alt
kısmı üst kısmından daha geniş olan kıvrım. : GODE
Verev.:ANBİYE
Verevine,sık dokunmuş,pamuklu bir bez.Döşeme
yüzü ve perdeler için kullanılır.:DİMİ
Vergide kaynaktan kesme.:STOPAJ
Vergiler.:RÜSUM
Vergilerin ve devlet gelirlerinin
toplanması. : CİBAYET
Veri. : MUTA
Verilmiş bir yargıyı kaldırma,bozma.:FESİH
Verimli toprak.:BİTEK
Verimsiz duruma getirme,kısırlaştırma.:TAKİM
Verimsiz duruma getirme,sonuçsuz
bırakma,kısırlaştırma.:TAKİM
Verimsiz kıraç toprak.:ÇORAK
Verimsiz veya susuz,bitek olmayan toprak.:KIRAÇ
Verme,bırakma.:TEVDİ
Verme,ödeme. : İTA
Veteriner : BAYTAR
Vezir konaklarında müstahdeme verilen ad.:ZOBU
Vezir ve sadrazamların giydikleri bir çeşit
kavuk.:KALLAVİ
Vezir. : ASAF
Vicdanı inciten iş ya da davranış anlamında
yerel sözcük. : OBAL
Victor HUGO’nun “Notre-Dame’ın Kamburu” adlı
romanındaki çingene kızın adı.:ESMERALDA
Vida ve cıvatalarla tutturulmuş basit bir
kapağı olan,iç basınca dayanıklı kap. : OTOKLAV
Video ya da bilgisayardan aldığı görüntüleri
çok geniş bir perdeye ya da ekrana yansıtan projeksiyon sistemi. :
BARKOVİZYON
Vietnam krallık hanedanı. : LE : Lİ
Vietnam plakası. : VN
Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti’nin para
birimi.:DONG
Vietnam’a özgü armut biçiminde ve ipek telli
bir tür lavta.:TİBA
Vietnam’da,güçlü milliyetçi eğilimler
taşıyan,siyasal nitelikli çağdaş dinsel hareket.:CAODAİ
Vietnam’ın para birimi.:DONG
Villa tipi küçük ev.: ŞALE
Vinç.:KREN
Virgül biçimindeki bakteri.:VİBRİYON
Virüsleri inceleyen bilim.:VİROLOJİ
Virüslerle ilgili.:VİRAL
Viyoladan büyük,kontrbastan küçük,dört
sürtme telli bir orkestra çalgısı. :VİYOLONSEL
Viyolonsele verilen ad. : ÇELLO
Vizon. : MİNK
Vokal eserlerde orkestranın yada yaylı
sazların,sesi çeşitli akorlarla desteklemesi.:RESİTATİF
Voleybol,tenis,masa tenisi gibi oyunlarda
topu yumuşak bir vuruşla rakip alandaki bir boşluğa indirme.:PLASE
Voleybol.:UÇANTOP
Voleybolda yukarıdan aşağıya topu sertçe
yere vurmak.:SMAÇ
Volga ırmağına tarihte verilen isimlerden
biri.:İTİL
Volga ırmağında işleyen mavnaları kıyıdan
halatlarla çeken kimselere verilen ad.:BURLAK
Volga nehrinin kolu olan bir ırmak.:OKA
Volkan bölgelerinde,belli aralıklarla su ve
buhar fışkırtan sıcak kaynak.:GAYZER:KAYNAÇ
Volkanik kayaçlarda bulunan ortoz feldspat
türü. : SANİDİN
Volkanik kökenli doğal cam.:OBSİDİYEN
Vurgun yiyen bir dalgıcın iyileşmesi
için tekrar indirilmesi gereken aynı suyun derinliğine verilen ad. :
AKSUNA
Vurguncu, dalavereci., spekülatör. :
AFERİST
Vurguncu,spekülatör.:MUHTEKİR
Vurguncu.:SPEKÜLATÖR
Vurgunculuk,vurgun,spekülasyon.:İHTİKAR
Vurma.:DARP
Vuruşma, savaş. : KITAL
Vücuda giren yabancı maddelere karşı
vücudun ürettiği savunma maddesi.:ANTİKOR
Vücuda oturan,eteğe doğru bollaşan robmanto
veya manto.:REDİNGOT
Vücudu silindir biçiminde,gaga gibi ince
uzun sivri ağızlı bir balık : ZARGANA
Vücudun mikroorganizmalara ve öbür yabancı
maddelere karşı gösterdiği bağışıklığı inceleyen bilim dalı. : İMMÜNOLOJİ
Vücudun biçim değiştirmesiyle oluşan geçici
kollar yada ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren,tatlı ve tuzlu sularda
yaşayan bir hücreli canlı. : AMİP
Vücudun fazla kıllarını tıraş etmek. :
YÜLÜMEK
Vücudun herhangi bir yerinde oluşan
şişkinlik.:BEZE
Vücudun yüzeyini kaplayan doku.:EPİTEL
Vücutça toplu olmasına karşın direnci az
olan.:LAPACI
Vücutta bir organın diğerlerine göre daha
hızlı yada daha yavaş gelişmesi.:ALOMETRİ
Vücutta doğuştan organ eksikliği veya yer
değişikliği. : EKTOPİ
Vücutta kızıl lekeler gösteren,ateşli ve
salgın bir hastalık. : DANG
Vücutta yağ birikimi. : SELÜLİT
Vücuttaki salgı bezlerinin doğrudan doğruya
kana karışacak yolda çıkardıkları salgı. : İÇSALGI